Dow Teorisi Nedir? Yeni Başlayanlar İçin Temel Rehber

Dow Teorisi Nedir

Dow-Teorisi-nedir-temel-rehber

Dow Teorisi Nedir?

Dow teorisi, ortalamalarından biri, bir önceki önemli yüksek seviyenin üzerine çıkarsa ve diğer ortalamada benzer bir ilerlemeye eşlik ederse veya onu takip ederse piyasanın yükselme eğiliminde olduğunu söyleyen bir finansal teoridir . Örneğin, Dow Jones Endüstriyel Ortalaması (DJIA) orta yüksek bir seviyeye çıkarsa, Dow Jones Taşıma Ortalamasının (DJTA) makul bir süre içinde aynı şeyi takip ederek yükselmesi beklenir.

  • Dow Teorisi, ortalamalarından birinin diğer ortalamada benzer bir ilerlemeyle birlikte piyasanın yükselme eğiliminde olduğunu öngören teknik bir çerçevedir.
  • Bu teori, piyasanın her şeyi verimli piyasa hipoteziyle tutarlı bir şekilde indirgediği fikrine dayanmaktadır.
  • Böyle bir paradigmada, farklı piyasa endeksleri, trendler tersine dönene kadar fiyat hareketi ve hacim modelleri açısından birbirlerini doğrulamalıdır.

Dow Teorisini Anlamak

Dow teorisi, Edward Jones ve Charles Bergstresser ile birlikte Dow Jones & Company, Inc.’i kuran ve 1896’da Dow Jones Endüstriyel Ortalamasını geliştiren Charles H. Dow tarafından geliştirilmiş bir ticaret yaklaşımıdır.

Charles Dow 1902’de öldü ve ölümü nedeniyle teorisinin tamamını piyasalarda asla yayınlamadı. Ancak ölümünün ardından birkaç eseri yayınlandı. Dow teorisine yapılan en önemli katkılardan bazıları şunlardır:

  • William P. Hamilton’un “Borsa Barometresi” (1922)
  • Robert Rhea’nın “Dow Teorisi” (1932)
  • E. George Schaefer’in “10.000’den Fazla Yatırımcının Hisse Senetlerinden Kar Etmesine Nasıl Yardımcı Oldum” (1960)
  • Richard Russell’ın “Bugün Dow Teorisi” (1961)
    Dow, bir bütün olarak
    -hisse senedi piyasasının ekonomi içindeki genel iş koşullarının güvenilir bir ölçüsü olduğuna
    -genel piyasa analiz edilerek bu koşulların doğru bir şekilde ölçülebileceğine
    -büyük piyasa eğilimlerinin yönünün ve
    -münferit hisse senetlerinin muhtemel yönünün belirlenebileceğine
    inanıyordu.

    Teori, 1920’lerde William Hamilton, 1930’larda Robert Rhea ve 1960’larda E. George Shaefer ve Richard Russell’ın katkıları da dahil olmak üzere, 100 yılı aşkın süredir büyük bir gelişme kaydetti. Dow’ın yaklaşımı hala modern teknik analizin temelini oluşturuyor.

    Dow Teorisi Nasıl Çalışır?

    Dow teorisinin altı ana bileşeni vardır.

    1. Piyasa Her Şeyi Yansıtır

    Dow teorisi, varlık fiyatlarının mevcut tüm bilgileri içerdiğini belirten verimli piyasalar hipotezi (EMH) üzerinde çalışır. Başka bir deyişle, bu yaklaşım davranışsal iktisadın antitezidir.

    Kazanç potansiyeli, rekabet avantajı, yönetim yetkinliği – tüm bu faktörler ve daha fazlası, her birey bu ayrıntıların tamamını veya herhangi birini bilmese bile, piyasaya göre fiyatlandırılır. Bu teorinin daha katı okumalarında, gelecekteki olaylar bile risk biçiminde göz ardı edilir.

    2. Üç Temel Piyasa Trendi Vardır

    Ana trend – Aylardan birçok yıla kadar sürebilir, başlıca piyasa hareketidir.

    İkincil trend – Haftalardan birkaç aya kadar sürebilir.

    Üçüncül trend – Bir haftadan daha kısa süre içinde yok olur ya da 10 günden daha uzun süre etkili olmaz. Bazı durumlarda yalnızca birkaç saat ya da bir gün sürebilir.

    3. Ana Trendlerin Üç Aşaması Vardır

    Örneğin bir boğa piyasasında aşamalar şu şekilde olur:

    • Biriktirme – Önceki ayı piyasasını takiben piyasa duygusallığı yaygın olarak negatif olmayı sürdürdüğü için varlıkların değeri hala düşüktür. Akıllı tacirler ve piyasa yapıcılar fiyatlarda önemli bir artış olmadan önce bu dönemde biriktirmeye başlar.

    • Genel Katılım – Akıllı yatırımcıların daha önceden gözlemlediği fırsatlar piyasanın geneli tarafından da fark edilir ve daha büyük bir topluluk aktif olarak satın almaya başlar. Bu aşamada fiyat hızla yükselme eğiliminde olur.

    • Fazlalık & Dağıtım – Üçüncü aşamada genel topluluk spekülasyona devam eder fakat trend sona yaklaşmaktadır. Piyasa yapıcılar birikimlerini dağıtmaya başlar (örn. trendin değişmek üzere olduğunu fark etmeyen diğer katılımcılara satarak).

    Bir ayı piyasasında bu aşamalar tersine döner. Trend, işaretleri fark edenlerin dağıtıma geçmesiyle başlar ve genel katılımla devam eder. Üçüncü aşamada genel topluluk umutsuzluk içindedir fakat gelen değişimi gören yatırımcılar tekrar biriktirme sürecine girer.

    4. Çapraz Endeks Korelasyonu

    Bir trendin ortaya çıkması için, Dow tarafından öngörülen endekslerin veya piyasa ortalamalarının birbirini doğrulaması gerekir. Bu ifade, bir endekste meydana gelen sinyallerin diğer endeksteki sinyallerle eşleşmesi veya karşılık gelmesi gerektiği anlamına gelir. Dow Jones Industrial Average gibi bir endeks yeni bir birincil yükseliş trendini doğruluyorsa ve başka bir endeks birincil düşüş trendinde kalıyorsa, yatırımcılarlar yeni bir trendin başladığını varsaymamalıdır.

    Dow, DJIA’daki bir yükselişin olabileceği varsayımıyla, kendisinin ve ortaklarının icat ettiği iki endeksi (Dow Jones Industrial Average-DJIA ve Dow Jones Transportation Average-DJTA) kullandı. Demiryollarının bu ticari faaliyetin gerektirdiği yükün taşınmasından kâr elde edeceğini öne sürüyoruz. Varlık fiyatları yükseliyor, ancak demiryolları zarar görüyor olsaydı, eğilim muhtemelen sürdürülebilir olmazdı. Bunun tersi de geçerlidir. Demiryolları kazanç sağlıyorsa, ancak piyasa gerileme içindeyse, net bir eğilim yoktur.

    5. Hacim Önemlidir

    Günümüzdeki birçok yatırımcı gibi Dow da hacmin önemli bir ikincil gösterge olduğuna inanıyordu. Yani güçlü bir trende yüksek işlem hacmi eşlik etmelidir. Hacim ne kadar yüksek olursa hareketin piyasadaki gerçek bir trendi yansıtması o kadar olasıdır. İşlem hacmi düşük olduğunda fiyat hareketleri gerçek bir piyasa trendini yansıtmayabilir.

    6. Trendler bir dönüş olduğu doğrulanana kadar geçerlidir

    Dow, piyasa bir trend içindeyse bu trendin devam edeceğine inanıyordu. Yani örneğin bir işletmenin hisseleri olumlu haberlerin ardından yükseliş trendine geçerse, kesin bir trend değişimi görülene kadar yükselişe devam etmeliydi.

    Dow bu nedenle yeni bir ana trendin başladığı doğrulanana kadar trend dönüşlerine şüpheyle yaklaşılması gerektiğine inanıyordu. Tabi ki bir ana trend ile ikincil trendi birbirinden ayırmak kolay değildir ve tacirler sıklıkla yalnızca bir ikincil trend olduğu ortaya çıkan yanıltıcı trend değişimleriyle karşı karşıya kalır.