API3 Nedir? Yeni Başlayanlar İçin Temel Rehber

Son zamanlarda yaygın olarak DAO şeklinde adlandırılan Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar, Blockchain projeleri için uygulamalı şekilde yönetim sağlamanın en kullanışlı yollarından birisi


Son zamanlarda yaygın olarak DAO şeklinde adlandırılan Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar, Blockchain projeleri için uygulamalı şekilde yönetim sağlamanın en kullanışlı yollarından birisi. Bu yüzden gün geçtikçe daha çok kullanılıyor ve bizde son zamanlarda bu alanda oldukça popülerleşen bir projeyi ele alıyoruz. Konumuz API3.

API3, “Oracle sorununu” çözmeyi ve veri sağlayıcıların çeşitli API’lerini birbirine bağlamanın bir yolunu bulmayı amaçlayan iddialı bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Merkeziyetsiz bir API ağı (dAPI) oluşturma yaklaşımı, bu konuya ilgisi olan insanların oldukça dikkatini çekti. Aynı zamanda “Zincir Bağlantı Katili” olarak da adlandırıldı ve bu isim aynı zamanda projeye çok fazla hype getirmişe benziyor.

Bu rehberimizde Oracle problemine ve çözümüne değinirken, API3 projesine ve nasıl çalıştığına bakacağız. Öncelikle:

API3 nedir?

API3’ün ne yaptığı kavramını anlamak için önce API’nin ne olduğunu ve ne işe yaradığına değinmek istiyorum. API kısaltması, Uygulama Programlama Arayüzü (Application Programming Interface) anlamına gelir. Veri ve hizmetlerin transferini sağlayan belgelenmiş bir protokoldür de diyebiliriz. 

API’ler web ve mobil uygulamalar tarafından uzun süredir kullanılmakta ve programcılar bunlara zaten oldukça aşina. 

Bir API örneği vermem gerekirse, birçok Trader grafiklerin’in altında, “by TradingView” yazdığını görürsünüz. Bu o grafik için veri sağlayan sağlayıcının TradingView olduğunu ve bulunduğunuz yerin buranın API’sini kullandığını gösterir. 

API, her tür uygulama için son derece kullanışlı bir çözümdür. Ayrıca, veri sağlayıcıların geliştiricilerin verilerini belirli bir ücret karşılığında, başka bir uygulamaya dahil etmelerine izin vererek para kazanmak içinde kullanılmaktadır. Bu, yazılım geliştirme için oldukça kullanışlıdır, çünkü geliştiricilerin her şeyi kendileri oluşturmak zorunda kalmadan uygulamalarını daha verimli bir şekilde oluşturmalarını sağlat. API’leri, geliştiricilerin ihtiyaç duyduklarını seçebilecekleri ve ardından uygulamalarına ekleyebilecekleri bir Lego seti gibi düşünün. Doğrusunu söylemem gerekirse API’ler olmadan birçok uygulama dağılırdı.

Tüm bunlar uygulama geliştirme için harika görünse de, dApps ve Web 3.0’daki evrim nedeniyle ortaya çıkan birkaç sorun var. Bu sorunlardan birisi, API altyapısının bu yeni teknolojilerle uyumlu olmaması. Ancak API3, eski API veri sağlayıcılarının üçüncü taraf bir aracıya ihtiyaç duymadan veri kaynaklarını, akıllı sözleşmelere bağlamasını mümkün kılmak için çalışıyor. Bunu, dAPI merkeziyetsiz bir Blockchain API ağı aracılığıyla gerçekleştiriyorlar.

dAPI Değer Önerisi

API3 çözümünden önce, Oracle teknolojisinin bir ara yazılım çözümü olarak akıllı sözleşmelere veri sağlayabileceği düşünülüyordu. Bunların en bilinenlerinden biri ise Chainlink. Chainlink çözümü, API sağlayıcısı ile veri gerektiren akıllı sözleşme arasında yer alan bir Node’a sahiptir. Sorun şu ki, bu sürece yeni bir aracı ekliyor. Fakat bildiğiniz üzere Blockchain’in merkeziyetsizlik felsefesinde üçüncü taraflar pek hoş karşılanmazlar. 

Chainlink ise baskın bir Oracle ağı haline geldiğinden, bir tür merkezileştirme yaratan veri beslemeleri üzerinde de bir tekel kazanıyor. Ek olarak, Oracle’lara sağlanan verileri yönetmenin bir yolu yok. Evet, Node’lar kötü veri sağladığı için cezalandırılıyorlar, ancak veri sağlayıcıya uygulanan herhangi bir ceza yok.

API3 ise çözümün, API sağlayıcılarının kendi Node’larını çalıştırmalarına izin vermek olduğuna inanıyor. Bu, enflasyonu düşürecek rekabet yaratırken, merkeziyetsizliği teşvik ederek, veri sağlayıcıların kendilerini gerçekten yönetmenin bir yolunu sağlayacak. DeFi ekonomisinin muazzam büyümesiyle birlikte, uygulamaların güvenilir veriler sağlayabilmesi çok önemlidir. Bunu sağlamanın bir yolu da süreci olabildiğince şeffaf hale getirmektir.

API3 sistemi altında, her bir Oracle kendi verilerine ve sağlanan hizmetlere sahip olacak ve bu da onları birinci taraf Oracle’lar haline getirecektir. Bu, yalnızca merkeziyetsizliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda DeFi uygulamalarında önemli bir husus olan veri akışlarının şeffaf bir şekilde düzenlenmesini sağlar. Oldukça güzel bir çözüm diyebiliriz.

Oracle Sorunu

Akıllı sözleşmelerin yıllardır karşılaştığı en iyi bilinen sorunlardan biri, Oracle sorunu olmuştur. Bunun ilk başta mükemmel bir çözüm olduğunu düşünürsünüz, ta ki bunun yalnızca Ethereum ağının içindeki verilerle yararlı olduğunu anlayana kadar.

Finansal piyasalardan bir örnek olarak, tek veri kaynağı zincir dışı olduğunda, hisse senedi veya altın gibi bir varlığın fiyatı üzerinde akıllı bir sözleşme yapmanın bir yolu yoktur. Ve oracle probleminin temeli burada yatmaktadır. 

Burada asıl soru, verileri nasıl zincire alacağınız ve esasında bunu merkeziyetsiz ve güvenli bir şekilde nasıl yapacağınızdır. Ek olarak veri kaynağınızı karşıt saldırılara karşı da korumalı ve verilerin doğruluğundan emin olmalısınız. 

Akıllı sözleşmeler geliştirildiğinden beri Blockchain geliştiricileri, Oracle problemini çözmenin yollarını aradılar ve çözüme çeşitli şekillerde gittiler. Augur ve Gnosis gibi bunlardan bazıları, çok dolambaçlı tahmin piyasaları yöntemini kullanırlar. Ancak tercih edilen yöntem her zaman verileri anonim, uygun maliyetli ve herhangi bir üçüncü taraf müdahalesine ihtiyaç duymadan teslim edecek bir Oracle sağlayıcısı olmuştur.

Bu ihtiyaçtan dolayı Chainlink doğmuştur.

Oracle içeren çözümlerin mevcut durumu göz önüne alındığında, Oracle sorununu Chainlink’i açıklamadan pek iyi izah etmiş olmayız. Chainlink sonra zamanlarda iyi bilinen bir Oracle çözümü haline geldi ve son birkaç yılda proje Blockchain endüstrisinde önemli adımlar attı. Şu anda büyük ve yatırım yapılmış bir topluluğa sahipler ve LINK tokenları, kendisini zamana dayanabilecek mavi çipli kripto token’lardan biri olarak konumlandırıyor.

Ancak Chainlink ile her şey mükemmel değil. Sorunları var. API3’ün çözebileceği sorunlar. Gelin esas konumuna dönelim. 

API3 Çözümü

Evet artık verileri zincir üzerinden akıllı sözleşmelere teslim etmede ki tüm sorunları bildiğimize göre, API3’ün sorunları mevcut oracle tabanlı çözümlerden daha etkili bir şekilde çözmeyi nasıl planladığına bakalım.

Temel olarak API3, Chainlink’teki node’lara iletilecek tüm değeri alıp gerçek veri sağlayıcılara teslim edebilecek bir sistem üzerine yoğunlaşıyor. Bu, ara katman yazılımından kurtulmak demek olduğundan birçok sorunu da ortadan kaldırmak anlamına gelir. API3, veri sağlayıcılar ve akıllı sözleşmeler arasına bazı Node’ları yerleştirmek yerine, veri sağlayıcıların kendilerini Node’lar haline getirmenin daha iyi olacağını öne sürüyor.

API3 kapsamındaki veri sağlayıcıların artık korumaları gereken bir itibara sahip olacağını düşünün. Artık anonim değiller, verilerini doğrudan tüketicilere sağlıyorlar ve bu veriler kusurluysa hemen bilinir ve bu onların zararına olur.

Oracle çözümlerinde genelde Node cezalandırılır, ancak veri sağlayıcı hiçbir ceza olmadan yanlış veri sağlamaya devam edebilir. Chainlink’teki Node’lar anonim olduğundan, hiç kimse hangi node’un kötü veriye dahil olduğunu bilemez. API3 çözümü, veri sağlayıcıların doğrudan sürece ve verilerinin doğruluğuna yatırım yapması sağlar. 

API3 çözümü ek olarak, ‘Oracle Rüşvet’ olasılığını ortadan kaldırır ve bunu en az maliyetli şekilde yapar. Açık olmak gerekirse Chainlink de Oracle rüşvet sorununu çözmüştür, ancak kullandıkları çözüm aşırı derecede pahalıdır. Bir Node’a rüşvet verilmesi olasılığını önlemek için Chainlink, ağını gerçek verileri iletmek için birden fazla Node kullanacak şekilde tasarladı, ancak her Node pahalı olduğundan, birden fazla Node kullanmak çok pahalı hale gelir. Evet bunlar hep maliyet. 

API3 çözümüne Airnode diyoruz. Zincir üzerinde konuşlandırılabilir ve API sağlayıcısı için çok az katılım gerektirir. API3 ekibi, Airnode’un eklenmesini kolaylaştırarak yardımcı olabilir. Bu, API sağlayıcısı adına herhangi bir bakım gerektirmeyen bir ‘ayarla ve unut’ çözümüdür. Veriler orada, zincirde yaşıyor ve onu aramak isteyen herkes tarafından kullanılabilir. Node gerekli değildir, teşvik maliyetlerine gerek yoktur ve ek saldırı vektörleri yoktur.

Basit ve zarif bir çözüm.

Airnode nasıl çalışır?

Airnode, Ethereum ağı üzerinde API3 tarafından geliştirildi. Ethereum node’larını kullanarak bir toplayıcı sözleşmeye veri besleyen zincir dışı bir sistemdir. Bu toplayıcı akıllı sözleşme, diğer sözleşmelerden çağrılabilen merkeziyetsiz bir API’dir. Airnode özünde bir Oracle Node’udur, ancak API sağlayıcıları tarafından neredeyse sorunsuz bir şekilde çalıştırılabilir.

Merkeziyetsiz API çözümlerine yönelik bir zorluk, API sağlayıcılarının Blockchain mimarileri ve sistemlerine nispeten aşina olmaması, yani onları Oracle Node’larının çalışmasına geçirmenin son derece zor olmasıydı. Temelde geleneksel bir Web API üzerinde bir sarıcı olan Airnode gibi bir çözüm sağlayarak, API sağlayıcıları verilerini kolayca bir Blockchain’e yazabilir.

API sağlayıcılarının kendi Oracle’larını çalıştırmalarına izin vererek, Blockchain uygulamalarına hizmet vermeleri ve verilerin güvenilirliği ve parasallaştırılması için gereken tüm meta verileri yönetmeleri çok daha kolay hale getirilmiş olunuyor. Oracle sisteminde en iyi Chainlink Node operatörleri, DeFi giderek daha popüler hale geldikçe ayda 100.000 ABD Doları kadar kazanabilir hale geldiler.

Bu ödüller doğrudan API sağlayıcılarına verilirse, sağlayıcılar için yepyeni bir pazar açabilir ve dAPI verilerini kullanan uygulamaların maliyetlerini azaltabilir.

API3’ün ek bir yararı ise, veri tüketicisine zincir üzeri sigorta kullanma seçeneği sunmasıdır. Bu sigorta, onları bir Oracle  veya API’nin arızalanmasına karşı korur ve veri tüketicilerini ölçülebilir kayıplar için tazmin eder. Bu yöntem, API3 yönetim organının entegrasyonu ve veri kalitesini koruması için bir teşvik sağlarken aynı zamanda bir teknoloji arızası durumunda geri dönüşe izin verir.

API3 Token Kullanım Örnekleri

API3, yönetişimi için merkeziyetsiz özerk bir organizasyon (DAO) kullanmayı amaçlamaktadır; bu, ekosistemdeki her katılımcının ağın geliştirilmesi ve güvenliği konusunda kendi söz hakkına sahip olacağı anlamına gelir.

Sonuç olarak API3 token’ı aşağıdaki kullanım durumlarına sahiptir:

  • Staking:  API3 token sahipleri, ödüller kazanmak ve zincir içi yönetişime katılmak için API3’ü stake edebilir.
  • Yönetişim:  Paydaşlar dAPI gelirinin bir kısmını aldığından ve stake edilen tokenleri zincir üstü sigorta için teminat olduğundan, oylama için doğrudan bir ekonomik teşvik vardır.
  • Teminat:  Stake havuzu, zincir üstü sigorta için teminat görevi görecektir.
  • Ödemeler:  dAPI ağını kullanan dApp’ler için bir abonelik ücreti olacaktır. Ek olarak, veri sağlayıcılar API3 token’ını ile ödeme alacaktır.
  • İhtilaflar:  Arıza, arıza süresi veya yanlış veriler nedeniyle gelir kaybı olması durumunda, dApp’leri kullanmak, bir sigorta talebinde bulunmak için anlaşmazlıklar açabilecektir. Ekip, sigorta taleplerini çözmek için Kleros’u kullanmayı planlıyor.

API3 Token Hakkında 

API3, geçtiğimiz Kasım ayında özel bir finansman turunda 3 milyon dolar topladı. Bunu Aralık 2020’de halka açık bir satış izledi. Bu halka açık satış 23 milyon dolar topladı ve API3 token’ları her biri 0.30 dolardan başlayan ve 2.00 dolara kadar çıkan bir bağlama eğrisinde satıldı. O zamandan beri token çok iyi bir performans sergiledi ve erken yatırımcılara USD bazında kabaca %1300 kadar kazanç elde etti.

Toplam 100.000.000 API3 token arzı ile özel (10 milyon) ve kamu (20 milyon) satışlarında toplam 30.000.000 satıldı.

API3 Geliştirici Ekibi

API3, üç kişi tarafından ortaklaşa kuruldu. Ekip lideri, yaklaşık 20 üyeden oluşan bir geliştirme ekibine liderlik eden Heikki Vanttinen. Dil makinesinin segmentinde kıdemli bir kişi olarak sağlam bir profile sahip. 

Ona eski bir Google bilgini olan Burak Benligiray katıldı. Aynı zamanda CLC Group ve Honeycomb’da eski CTO olduğunu belirtelim. Kendi küratörlüğünde çevrimiçi özgeçmişine göre, Oracle ve vizyon işleri yapıyor. Akıllı sözleşmelere ve en son teknolojiyi gerçek dünyada kullanıma sokmaya tutkusu var. Daha önce start-up’larda çalışmış ve bilgisayarla görü ve yapay zeka alanlarında serbest araştırma danışmanlığı yapmıştır.

Projenin üçüncü kurucu ortağı, kendisini kripto para birimi / Blockchain alanında bir yazılım mühendisi / veri bilimcisi / araştırmacı olarak tanımlayan Saša Milić. API3’e katılmadan önce hem akademide hem de endüstride yazılım mühendisliği (hem küçük girişimler hem de Facebook dahil büyük teknoloji şirketleri), risk sermayesinde veri bilimi, araştırma (hesaplamalı dilbilim, bilişsel bilim) ve öğretim (bilgisayar bilimi, veri bilimi) alanlarında çalıştı. Yani takımın işinin ehli olduğunu söylersem yanılmış olmam sanıyorum. 

Ek olarak API3 ekibinden Burak Benligiray ile iletişime geçtim. Kendisini ekibin geliştiricilerinden ve projesinde oldukça başarılı. Kendisine API3 ve Blockchain konusunda bir kaç soru sordum:

API3 Nasıl Bir Hizmet Sunuyor?

Burak: Geleneksel işletmeler İnternet üzerinden iki şekilde hizmet sunarlar:
1. Son kullanıcıya yönelik İnternet siteleri ve uygulamalarla
2. Başka işletmelerin sahip olduğu İnternet siteleri ve uygulamalara hizmet sunan/satan API’larla
Ticaret hacmi bakımından bu ikinci tip hizmet birinciye oranla çok daha hızla büyümektedir. Blockchain üzerinde geliştirilen uygulamalar birbiriyle çok kolayca entegre edilebiliyor; fakat bunlar yukarıda bahsedilen API’lar ile iletişim kuramıyor. API3 olarak “oracle sorunu” olarak bahsedilen şeyin aslında bir “API ulaşılabilirliği sorunu” olduğunu iddia ediyoruz. Üzerinde çalıştığımız şey en genel anlamıyla API üzerinden hizmet veren geleneksel işletmelerin API’larını herhangi bir aracı kullanmadan blockchain tabanlı smart contract platformlarının ulaşımına açmak ve buradaki potansiyeli harekete geçirmek.

API3 için ulaşmak istediğini nihai hedeflerde nasıl bir yol izliyorsunuz?

Burak: Normalde İnternet üzerinde hizmet veren API’ların blockchain’lerle entegre edilmesi tamamen teknik bir problem olarak görülebilir; ama aslında bu daha çok bir ekosistem sorunu. API işleten bir geleneksel işletmenin blockchain üzerinde hizmet vermesi için önce bu hizmete talep olması gerekiyor. Blockchain üzerinde API hizmetlerine talep olması için (geliştiricilerin API’ları kullanan uygulamalar geliştirmeleri için) de halihazırda pek çok API’ın blockchain üzerinde hizmet vermesi gerekiyor. Burada arz ve talep arasında bir yumurta-tavuk problemi var. Diğer blockchain ve oracle projelerinin aksine yıllardır API hizmet sağlayıcıları ile bu konu üzerinde çalıştığımız için pratikteki problemler konusunda çok tecrübe sahibiyiz ve teknolojilerimizi bu sorunları çözecek bir şekilde tasarlıyoruz. Ek olarak entegrasyon odaklı işleri ölçeklemek zordur. Bizim yapmak istediğimiz şu an İnternette hizmet veren bütün API sağlayıcılarını blockchainlere entegre etmek ve geleneksel bir şirket yaklaşımı ile bu ölçekte bir operasyon yürütmek mümkün değil. Bu yüzden dağıtık ve kolayca ölçeklenebilir bir DAO yönetim yapısını tercih ettik. Bu sayede hizmet verdiğimiz blockchain sayısını da rahatça ölçeklemeyi planlıyoruz.

API3 ve Blockchain Teknolojisinin Geleceği Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Burak: Kişisel olarak blockchain teknolojisinin ve ilişkili projelerin gerçek bir değer üretmediği, bunların ticari değerlerinin de sadece spekülatif olduğunu düşünüyorum. Burada dikkat edilmesi gereken şey bu spekülasyonun ne üzerine olduğu. Her ne kadar insanların bir kısmı tamamen fiyat odaklı spekülasyon yapsa da benim de dahil olduğum bir grup bu teknolojilerin ileride aynı İnternetin bugün yaptığı gibi değer üreteceğini düşünüyor. İnternetin ne zaman işimizi yapmak için kullanmak zorunda olduğumuz bir platform haline geldiğini düşünürsek bunun işletmelerin İnternet üzerinden hizmet vermeleriyle başladığını farkederiz. Blockchain teknolojilerinin de gerçek değer üretmesi için istihdam sağlayan, değer üreten geleneksel işletmeler ile entegre olması gerekiyor. Aslında API3 olarak buna en kısa yoldan ulaşmaya çalışıyoruz. Bahsettiğim geleneksel işletmeler halihazırda İnternette API’lar üzerinden hizmet sağlıyor. Bunların blockchainler üzerinden birinci elden hizmet vermelerini sağlayabilirsek üzerine spekülasyon yapılan bu potansiyeli gerçekleştirebiliriz.

Son Sözler

Blockchain kullanımı arttıkça ve geliştiriciler daha yeni ve karmaşık kullanım örnekleri buldukça, oluşturulan dApp’lerin üçüncü taraf veri kaynaklarıyla arayüz oluşturmak için daha iyi yollara ihtiyaç duyacağından şüphe yok. Mevcut Oracle çözümleri işlevseldir, ancak tasarımlarında çözümlerin ölçeklenmesi gerektiğinden ciddi sorunlara yol açabilecek tavizler verilmiştir.

Veriler tehlikeye girebilir ve maliyetlerin dışlanma noktasına kadar artması muhtemeldir. Akıllı sözleşmelerin ve dApp’lerin yüksek düzeyde otomatikleştirilmiş doğası, tüm ağ boyunca yayılan herhangi bir veri bozulmasını görebileceğinden, verilerin tehlikeye girmesi veya bozulması durumunda etkiler çok büyük olabilir.

API sağlayıcılarının Airnode oracle’ı çalıştırmasını sağlayan API3 çözümü, bize üçüncü taraf hizmetleriyle merkezi olmayan bir şekilde birlikte çalışabilirlik sağlayacaktır. Ayrıca, API sağlayıcılarının güvenilir, yüksek kaliteli veriler sağlamaya teşvik edilmesini de sağlayacaktır.

Oracle sistemlerindeki düğüm operatörlerinin gördüğü devasa getirileri göz önünde bulundurduğunuzda, API sağlayıcılarının, uygulanması inanılmaz derecede kolay Airnode’lar aracılığıyla kolayca veri ve hizmet sağlama yeteneklerinden yararlanmaktan memnun olmaları muhtemeldir.

Üstün bir şey çıkmazsa, API3’ün geleneksel API hizmetlerini ve merkezi olmayan blok zinciri teknolojisini bağlama sorununa güçlü bir çözüm getirdiği görülüyor.

API3’ün Oracle sorununa çözüm olup olmayacağını belirlemek için kesinlikle çok erken, ancak bu ilk günlerde işler çok umut verici görünüyor. Gözlerinizi bu projede tutmak ve nasıl geliştiğini ve büyüdüğünü görmek isteyebilirsiniz.