Giriş
Veri ve veri yönetimi iş dünyası için vazgeçilmez bir önem kazandı. Başarı arayan bütün şirketler için veriler büyük stratejik önem taşıyor. Ocean Protokol veriler üzerine yoğunlaşan bir blockchain projesi olarak bu önemi kendi lehine çevirmeyi hedefliyor.
Veriler oldukça çeşitli, tüketiciler hakkındaki veriler birçok şirketin finansal kararlarına yön veriyor. Diğer yandan verilerin giderek büyüdüğü gerçeği göz korkutuyor, bu da veri toplamanın zorluğunu artırıyor. 2016 yılında 16 Zettabyte veri oluşturuldu. Bu sayınının 2025 yılına gelindiğinde 160 Zettabyte’a kadar ulaşacağı öngörülüyor.
Katlanarak büyüyen veri miktarı, bir şekilde veri toplayan şirketlerin bu verileri gelir haline getirmelerine de yol açıyor. Ne yazık ki bugün birçok veri boşa gidiyor ve organizasyonlar bu verileri görmezden geliyor. Günümüzde bütün veri toplama sistemleri kapalı bir düzende çalışıyor bu yüzden dışarıyla etkileşimleri minimum seviyede kalıyor.
Veri Ekonomisi Nedir?
Verilerin gücü ortadayken, bu gücün sadece birkaç dev şirket tarafından yönetilmesi kabul edilebilir değil. Facebook, Google gibi devler yıllar içerisinde kullanıcı verilerini nasıl toplayacaklarını çok iyi öğrendiler ve bu verileri satarak reklamlar üzerinden para kazanıyorlar.
Yapay zeka verilerden para kazanmaya olanak sağladı. Özellikle yapay zeka bu işi yaptıkça daha fazla isabetli kararlar vermeyi kendi kendine öğrendi. Bu sayede reklamlar daha fazla kişiye özel ve daha kolay satılabilir hale geldi. Bilmemiz gereken şey ise veriye ulaşımın dengesini nasıl oluşturacağımız olmalı. Bu sayede veri sahiplerinin de kendi verileri üzerinden para kazanmasının önü açılacak.
Ocean yukarıda bahsettiğimiz veri dağılımı ve kişisel verilerin kontrolü konusuna yeni bir çözüm getirecek. Bildiğiniz gibi bir internet kullanıcısının girdiği bütün internet siteleri kullanıcıdan az ya da çok veri topluyor. Girilen her site gizlik anlaşması hakkında bir takım koşulları kabul etmenizi istiyor ve verilerin kendi sistemlerinde güvende olduklarını belirtiyorlar. Ancak verilerin bu kurumların elinde gerçekten güvende olduğunu nerden bilebiliriz? Tabi ki neredeyse hiç kimsenin okumadığı dokümanlarda internet sitelerinin verilerinizi paylaştığına dair anlaşmaları yazıyor.
Günümüzde en değerli varlıklarımızdan birisi verilerimiz, şimdiden 11 trilyon dolarlık bir veri endüstrisi oluşmuş durumda ve bu da dünya GDP’sinin %15’ine tekabül ediyor. Ocean bu verilerinin toplanmasını durdurmak istemiyor ancak bunun adil bir biçimde yapılmasını sağlamak için yola çıkıyor.
Ocean Protocol
Ocean Protocol projesi merkezsiz bir veri aktarım ve marketi yaratmayı amaçlıyor. Blockchain teknolojisini ve yapay zekayı kullanarak bunu mümkün kılıyor. Aynı zamanda kripto paralar ve akıllı sözleşmeler ile veri tüketicileri ve veri sağlayıcıları arasında köprü kuruyor. İşlemler takip edilebilir ve güvenli gerçekleştiriliyor.
Ocean Protokol’de veri sahipleri kendi verileri üzerinde tam yetkiye sahipler. Proje bir veri ekosistemi oluşturuyor ve bununla birlikte bir ekonomi yaratılmış oluyor. Böylece verilerin gerçek sahipleri de kendi verileriyle alakalı bütün gücü ellerinde bulunduruyorlar.
Ocean’ın Özellikleri
Ocean ekibinin başlıca gerçekleştirmek istediği ve değer taşıdığına inandığı hedefleri şöyle sıralayabiliriz:
Mevcut olup kullanılmayan veriyi kullanılabilir hale getirerek potansiyeli açığa çıkarmak.
Kişisel verilerin gelirlerinin gerçekten veriye sahip olan kişilere gitmesini sağlamak.
Merkezsiz bir yönetim modeli yaratmak ve bunu yaparken bir miktar gücün halen bireylerde olmasını sağlamak. Dolayısıyla ödül dağıtımını adil hale getirmek.
OCEAN Token
Ocean ekibine göre veri tokenleri kuracakları ekosistem için vazgeçilmez konumda. Protocol kendi içerisinde erişim imkanlarını kontrol ederek kullanıcı cüzdanlarını bir veri deposuna dönüştürüyor. Basitçe kripto para cüzdanları içerisindeki verilere ulaşılması adına tokenler kullanılacak. Böylece veri paylaşmak bir token göndermek kadar kolaylaşmış oluyor.
Bununla birlikte verilerin alınıp satılabileceği marketler de oluşacak. Yapay zekanın oluşturduğu bu veri marketleri merkezsiz borsalar (DEX) ya da DeFi alanındaki gibi işleyebilecek. Örneğin veri ile desteklenen stabilcoin’ler oluşturulabilecek. Ek olarak DeFi gibi alanların da bu yolla daha gelişmiş bir hal alacağı belirtiliyor.
OCEAN token Ocean ağının ana tokeni olarak çalışıyor. Bu token ile ağda veri hizmetleri alınıp satılabiliyor. Ayrıca Ocean Tokenleri staking sayesinde ağ içerisinde likidite sağlanmasına yardımcı oluyor. Tokenleri gelecekte yönetim araçlarında kullanma planları da bulunuyor.
Ocean sisteminde Ethereum kullanılabilirdi ancak geliştiriciler yeni bir token yaratmayı seçtiler. Bunun başlıca nedeni sistemin kendi parasal politikasına sahip olmasını istemeleriydi. OCEAN token sayesinde para arzı üzerinde söz sahibi Ocean oluyor. Ek olarak kendi tokeni dalgalanmalara karşı önlem alınmasını da kolaylaştırıyor.
Veri sağlayıcıları sağladıkları veri karşılığında OCEAN token kazanırken, verileri satın alanlar da ödeme yapmak adına OCEAN token kullanıyor.
OCEAN Token Dağılımı
Ocean başlangıç fonlamasını 2019’da aldı ve 8 milyon hedef konmuştu. Fonlama sonrasında 1.85 milyon fon toplanabildi. Fonlamanın 2. evresinde başarılı olundu ve 30.65 milyon dolar toplandı. Fonlamanın ardından OCEAN token Bittrex’te listelendi.
OCEAN bir ERC-20 tabanlı token. Token arzı maksimum 1.41 milyar olarak belirlendi. Şimdiye kadar 613 milyon token piyasaya sürüldü. OCEAN tokenin toplam arzının %51’i kademeli olarak 10 yılda dağıtılacak.
Ocean Geliştiricileri
Projede çeşitli alanlara mensup yaklaşık 40 kişi çalışıyor. Çekirdek ekipte yapay zeka alanında tecrübeli isimler yer alıyor.
Ocean Protocol’ün CEO koltuğunda aynı zamanda kurucusu Bruce Pon oturuyor. Daha önceden danışmanlık firması olan Pon bu şirkette 2008 ve 2013 yılları arasında çalıştı. O günden bu güne farklı projelerde yer alan Pon genellikle bankacılık hizmetine ulaşımını sağlayamamış kitlelere bankacılığı getirmeyi misyon edinmişti.
Diğer kurucusu isim Trent McConaghy. Trent bir yapay zeka geliştiricisi ve kariyerine Kanada hükümeti için 1997 yılında çalışarak başladı. 2004 yılında Solido adında bir yapay zeka şirketi kuran Trent şirketini 2017 yılında Siemens’e sattı.