Bitcoin, Japonya’nın Dünyadaki Ekonomik Liderliğini Geri Kazanmasına Yardımcı Olabilir Mi?

Japonya, II


Japonya, II. Dünya Savaşı’nın sonucunda zor dönemler geçirdi. Günümüzdeki şirketlerin hepsini çok çalışarak başardı. Amerika’ya yaklaşan ekonomisi ile çoğu ülkeden daha iyi teknoloji devine dönüşmüştü. Tüm Dünyaya onlarca teknoloji devi sunuldu. Sony ve Panasonic’ten Toyota ve Toshiba’ya kadar dünya çapında çok fazla şirket tanıtıldı.

Bugün ise işler oldukça farklı. Japonya, İnternet sektörünü ve mobil devrim fırsatlarını kaçırdı. CB Insights’a göre dünyanın 249 büyük firmasından en az 1 milyar dolar değerinde büyümeye sahip firmaların sadece 2 tanesi Japon firması. Hükümet durgun ekonominin sebeplerini araştırıyor. Buna çözüm üretmek için türlü yollar deniyor.

Aslında Japonya’nın ekonomik kırılganlığı çok tuhaf görünüyor. Ülke, hem insan hem de mali türden bir merkezi otoriteye bağlı değil. Japonya, robotik imalat ve tüketici elektroniğinde dünya çapında bir üne sahip olmakla beraber, yüksek nitelikli iş gücüne de sahip.

CB Insights, Mitsubishi ve Sony’nin de dahil olduğu şirketlerin, 2016 yılında girişim sermayesi destekli girişimler için 3.1 milyar dolar yatırım yaptığını söyledi. SoftBank Group’un girişim kolu SoftBank Capital, geçtiğimiz günlerde 100 milyar dolarlık “Vizyon Fonu” nu başlattı ve Uber (SoftBank artık şirketin en büyük hissedarı), WeWork, SoFi ve Slack gibi firmaları aldıkları başarılardan dolayı ödüllendirildi.

Washington Üniversitesi’nin St. Louis’deki Olin İşletme Okulu’nda strateji profesörü olan Anne Marie Knott, geçtiğimiz günlerde 1972’den bu yana halka açık şirketlerin faaliyetlerini analiz ederek, Ar-Ge harcamalarındaki artışları yıllık gelirdeki artışlarla karşılaştırarak verimliliği ölçtü.

Ar-Ge harcamalarına yönelik şirket iadelerinin yüzde 65 oranında düştüğünü tespit etti.

Japonya Girişim Araştırmaları tarafından yapılan son ankete göre, özel sektöre ait Japon şirket gelirlerinin 2017’de 2.5 milyar dolar arttığı bildirildi. Buna karşılık, Japonya’nın nüfusunun sadece yüzde 6,7’sine ve GSYİH’sının yüzde 6,4’üne sahip olan bir ülkeden gelen İsrail, geçen yıl 5 milyar dolar fazladan gelir elde etmişti.

Bununla birlikte, Japonya’nın riskten kaçınma kültürü, Blockchain ve kripto para birimlerinin tam olarak benimsemesine karşı tam bir tezat oluşturuyor. Fiyat volatilitesine ve küresel düzenleyici belirsizliğe rağmen, Japonya kendisini Bitcoin ticaretinde küresel bir lider olarak tanımlamaktadır. Bunun sebebi ise, 2009 yılında Satoshi Nakamoto isimli bir Japon vatandaşı (gerçek bir kişi olabilir veya olmayabilir) Bitcoin’i icat etmesidir.

Japonya’daki Bitcoin’in ticaret hacmi, Mart 2017’de ülkenin en yüksek finansal düzenleyicisi olan Financial Services Agency’den (FSA) alınan verilere göre Mart 2014’te 22 milyon dolar seviyesine ulaştı. Endüstri yetkilileri, ülkenin yeni gelişmekte olan sanayiyi yasal hale getirme çabasına Japonya’nın Bitcoin fiyatları karşı çıkıyor.

Japan Times’a göre Japonya’nın ilk önceliği, bireysel yatırımcılar arasında güvenilirliği inşa etmek. Bu sebeple endüstriyi destekleyen sağlam bir yasal sistemden ve menkul kıymet alım satımı Japon yatırımcılar için vazgeçilmezdir.

Kanemitsu,

“Japonya kripto para birimi ticaretini düzenleyen uygun bir yasal sisteme sahip ilk ve tek ülke.” ifadelerini kullandı.

Japonya’nın yeni ve hızla gelişen teknolojide liderliği, daha uzun sürecek bir şey haline getirip getiremeyeceği. Japonya’da 3.5 milyon insanın kripto para ticareti ile uğraşanlarının yüzde 84’ü bugün 20 – 40 yaş aralığında. Bu insanlar, Japonya için daha risk toleranslı, dinamik bir ekonomi yaratabilen politik liderler olabilirler.