GİRİŞ
Birçok araştırmacı, Merkezi Olmayan Finans (DeFi) alanındaki güncel gelişmeleri ve özellikle Avrupa’da geleneksel bankacılık ekosistemine bir alternatif olarak ortaya çıkan rolünü araştırıyor. DeFi ekonomisinin potansiyel risklerini ve gelecekteki evrimlerini araştırarak, bu blockchain tabanlı finans sisteminin geleneksel pazarın sahip olduğu aynı güvenlik seviyesini görmesini sağlamak için mevcut ilerleme ve gerekli adımlar değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz yıllar boyunca küresel ekonomilerimiz internet aracılığıyla yakınlaşırken, para birimlerimiz devlet tekelleri olarak kaldı. Finansal hizmetlere erişimde çeşitli iyileştirmeler yapılmış olsa da, endüstri çok fazla yenilik görmemiş ve yeni hizmetler oldukça parçalanmış durumda.
Defi çözümleri geleneksel bankacılık ekosistemine alternatif olarak ortaya çıkıyor. Bu yazımızda, şu anda karşılaştıkları zorlukların ve olası düzeltmelerin derinlemesine bir analizini sunarak ortaya çıkan çok sayıda DeFi uygulamasını ve işlevini inceleyeceğiz.
Merkezi Olmayan Finans (DEFİ) Nedir?
DeFi, şu anda geleneksel finans ve blok zinciri ekosistemlerinin bir mikrokozmosu olan “Merkezi Olmayan Finans” anlamına gelmektedir. Birden çok türde finansal hizmet ve ürün oluşturmak için öncelikle blok zinciri teknolojisi üzerinde çalışan bir dizi uygulamayı ifade eder.
DeFi, kullanıcıları ve geliştiricileri tarafından finans alanında nadiren gerçekleşecek benzersiz eşler arası deneyimler yaratmaları için yetkilendirme aracı olarak tanıtılır.
Ana ilkeleri şudur:
- izinsiz
- sansüre dayanıklı
- akışkan
- programlanabilir
DeFi uygulamaları, stabilcoinlere, DAI veya USDC ve Ethereum gibi dijital varlıklara dayanır. DeFi’nin FinTech’teki ana gelişimi, finansal uygulamalara istifleme veya birleştirilebilirlik getirmesidir. Başka bir deyişle, DeFi ekosistemi , bir platformda kredi almayı, başka bir platformda kaldıraçlı ticaret gerçekleştirmeyi ve merkezi olmayan, blok zinciri etkinleştirilmiş bir takas yoluyla temel varlığa geri dönüştürmeyi mümkün kılar. Sonuç olarak, birleştirilebilirlik, DeFi’nin geleneksel emsallerinden daha iyi performans gösterdiği çok çeşitli kullanım durumlarına sahip olmasını sağlar.
DeFi’deki Ana Riskler ve Olası Düzeltmeler Nelerdir?
Her yeni endüstride olduğu gibi, ilk günler yenilik ve büyümenin yanı sıra kayıplar ve aksiliklerle işaretlenir. Kripto endüstrisi bir istisna değildir. Geçtiğimiz yıllarda, sermayeye doğrudan erişimin cazibesi tarafından çekilen çok sayıda hack ile karakterize edilmiştir. Bununla birlikte, DeFi endüstrisi risklerin farkındadır ve bu merkezi olmayan endüstriyi kitlesel olarak benimseme için ölçeklenebilir hale getirmek amacıyla bu tür zorlukların üstesinden gelmeye çalışmaktadır.
DeFi endüstrisinin uğraşması gereken en büyük güvenlik riskleri şunlardır:
- Veri eksikliği – DeFi’de veri toplama yöntemleri hala geliştirilmektedir, ancak mevcut verilerin yapısı ve karmaşıklığı son yıllarda önemli ölçüde artmıştır.
- İşlemleri izleme gereksinimi – DeFi uygulamaları, doğru adreslere aktarım sağlamak için daha kapsamlı kontrollere ihtiyaç duyar. İnsan tarafından okunabilen cüzdan adresleri gibi birkaç potansiyel çözümümüz zaten var.
- Uyumluluk sorunları – DeFi ekosistemi, fiyat düşüşleri ve düzenleyici incelemeler durumunda daha fazla destek sağlamak için düzenleyici kurumlara ihtiyaç duyar. Kuruluşlar, daha erken destek ve tek tıklamayla düzenleyici çözümler sağlamak için ortaya çıkıyor.
- Sistem Arızası – DeFi ekosistemi tam olarak kurulmadığından, kullanıcıların potansiyel arıza riskini en aza indirmesi gerekir. Bu hedefe giden son adım, sigortalar ve doğrulanmış akıllı sözleşmeler yoluyla risklerin finansallaştırılmasıdır.
- Hacking – DeFi projelerinin başarılı hackleme hedefleri olduğu kanıtlandığından, DeFi endüstrisi anlaşmazlıkların çözümü için korumalı alanlar ve net çerçeveler geliştiriyor.
- Varlık fiyatı bilgileri – Akıllı sözleşmeleri denetleyerek, DeFi endüstrisi hataları hızlı bir şekilde tespit etme ve çözme yolları sağlamaya çalışıyor.
DeFi’de Sırada Ne Var?
DeFi, kripto kitlesinin benimsenmesine yönelik ana sıçramalardan biri olarak görülüyor. Daha geniş bir benimseme ve daha fazla iyileştirme ile insanlar finansal yaşamlarını yalnızca blockchain özellikli DeFi uygulamaları aracılığıyla idare edebilirler. Bu nedenle, büyüme sorunsuz olmasa da, DeFi’nin gelecekte büyük bir rol oynayacağını ve mevcut bankacılık sistemine uygulanabilir bir alternatif sağlayacağını tahmin ediyoruz.
- Geleneksel FinTech oyuncuları ve kripto-yerel projeler arasındaki entegrasyondan sonra, stabilcoinler ve havale sistemleri uzun mesafeli ödemelerin kritik bir bileşeni haline gelecektir.
- Deloitte ve KPMG gibi büyük denetim firmaları, bu yeni sektör ve geleneksel finansal sistem arasında aracılar olarak hareket ederek müşterilerin DeFi ekosistemi ile arayüz oluşturmasına yardımcı olacaktır.
- Etkili ve uygun fiyatlı sigorta, DeFi’yi trilyon dolarlık bir endüstri haline getirecek, çünkü Y kuşağı ve Z kuşağı kullanıcıları daha yüksek getiri arıyor ve azalan devlet emekli maaşları karşısında tasarruflarını artırıyor.
- Avrupalılar pasif kazançlarını artırmaya çalışırken, geleneksel finans kurumları ilk DeFi özellikli tasarruf ve emeklilik hesaplarını sunmak zorunda kalacaktır.
- Katılım için token veren oyunlar, binlerce oyuncunun Merkezi Olmayan Finans’a girmesi için teşvik sağlayacaktır. Bu topluluklar, en genç nesiller için DeFi’ye giriş noktası olacak.
- DeFi geliştiricilerinin önceliği ölçeklendirmek olduğundan, büyük saldırıların (2016’daki DAO hacklemesi gibi) tekrar meydana gelme olasılığı vardır.
